7 Kasım 2011 Pazartesi

Bu sabah henüz yataktan çıkmadığım bir saatte kapı çalındı. Kapıyı açtım. Elinde kocaman bir çiçekle bir adam duruyordu. Buyrun dedim. Bunlar sizin dedi. İmza istedi.  “Bana çiçek gelmiş” .
Heyecanla ve merakla kimden geldiğine bakmak istedim. Çiçek Sepeti logolu not zarfını açtım, içindeki kartı çıkarttım ama  kart boştu! Kim boş kartla çiçek yollar ki? Biri sürpriz yapıyor galiba dedim.. Fakat en azından bir ipucu iliştirir değil mi? Gün boyu bekledim belki telefon eder dedim. Bu saate kadar ne yazık ki çiçekleri gönderenle ilgili bilgi alamadım. Arayan arkadaşlarım oldu ama çiçekleri soran olmadı. Yanlış geldi galiba diye de düşünmedim değil hani. Ben de Çiçek Sepeti’ni arayıp kimin gönderdiğini öğrenmek istedim. Müşteri temsilcisinden aldığım yanıt, “bilgiler gizli olarak gönderilmiş. Bu yüzden bilgi veremiyorum ” oldu. Israr etmedim. “Gizli bir hayran” olarak kabul edip, masamın üzerine yerleştirdim.. Ama çok meraktayım da yani  :)

Hiç yorum yok: